13 Kasım 2012 Salı

Başbaşa bir gün....

        Eşimle birlikte nezamndır başbaşa birşeyler yapamamaktan şikayetçiydim.Ne zamndır kafaya koymuştum annemlere gittiğimiz bir gün bizim Özgür Kuş'u(Son zamnlar da oğluma böyle sesleniyorum.Kendisi pek özgürlüğüne düşkündür de.) orda bırakıp birşeyler yapmayı.

      En son gittiğimiz de bir kaç gün kaldık. Aslında kalmayı gerktircek kadar uzak bir mesafe değil.Neyse ilk gün öyle böyle geçti.'. gün bakçaklardı ama biryere gitmeleri gerekti. E bozuldum biraz çünkü eve döncektik o gün. Annem "Bugün de kalın yarın bakarız ( evet çoğul konuşuyor çünkü tek başına bakmıyor 2 tane kız kardeşim var. ve oğluma deli oluyolar, oğlum  da onlara)." diyince tekrar gözden geçirdim ve kaldık bir gün daha.

    İşte uzun zamndır beklediğim gün geldi çattı. Bugünü her nekadar uzun zaman beklemiş olsam da yine de gönlüm razı olmadı uzak biryerlere gitmeye.Sonuçta Florya'ya gitmeye kadar verdik. Yeşil ve mavi bana iyi gelir diye düşündüm. Bir de yemek yer döneriz dedik. Trene doğru yürüdük el ele. Normalde evden puset ve bintürlü eşyayla çıktığımız için el ele yürüyemiyorduk. Gerçi yazın buna Ergo Baby'yle çözüm bulmuştuk. O günkü mutluluğum da anlatılmaya değer. Tabi biz şaşkın aşıklar gibi yürüken treni kaçırdık.20 dk kadar ellerimizi bırakmdan bekledik ve sonunda binebildik. Ve sonunda ağaçlar , yeşillik, deniz, güzel bir gün , aşkım ve ben.... Daha ne olsun dimi ama. Yürürken bir grup fotoraflarını çekip çekemeyeceğimizi sordular. Biraz terettüt ettikten sonra kabul ettim acelem yok ne de olsa. Yürüdük yürüdük  ve biraz sonra bir alışveriş merkezi gördük. Acaba yeni yaplan akvaryum bu alışveriş merkezinin için de olabilir miydi? Evet ordaymış, bizde sonradan öğrendik. Önce biraz alışmerkezini gezdik Mclaren arabalar hakkında fikir edindim.Akvayumdan umuzudumuzu kesmiştik ki sağolsun eşim güvenliğe sordu da bulabildik.
    

     Biletlerimizi aldık ve sıraya girdik.Herkesin tek tek fotorafını çekiyorlardı. Fotoraf faslı bitince başaldık gezmeye. Benim en çok dikkatimi çeken vantuz balığı.. Her akvaryumda vardı nerdeyse. Değişik renkli balıklar da vardı tabi.İsimlerini bilmiyorum ama şöyle anlatsam anlarsınız :
    Fenerbahçeli balıklar,Leopar desenli balıklar,kayıp balık nemo balığı,Beyaz ışıklı balıklar,mavi renkli bir balık vardı çok ilginç,her renkten balık, kedi balığı , yılan balığı,olmazsa olmaz köpek balıkları,pek çok değişik deniz hayvanı ve bitkisi...

    Daha yazmadığım pek çok çeşit de görülmeyi bekliyor.Her balıkta farklı bir yüz ifadesi var.İlginç... Birde bu yolculuk esnasında cafelerde mola verebiliyorsunuz.Akvaryum içinde ayrıca mescit olması da ince düşünülmüş bir ayrıntı. Çocuk alanı da var ama biz gittiğimiz de kapalıydı.Acaba sadece doğum günü kutlamarı için mi?

   En son olarak da ısısı ve nemi yağmur ormanlarına göre ayarlanmış bir bölge var. İşte benim de baştan beri görmeyi arzuladığım  piranlar da burda. Timsahlar, zehirli kurbağalar, tarantula ve diğer nehir balıkları da. Şİmdedn söyleyeyim bu kısım da biraz sıkılıyorsunuz hava şartlarından dolayı.
  
  Yani burdan çıktıktan sonra size Mado'da bir dondurma molası verdirtiyor.Mado'da oturuken yan masamız da çocuklu 2 aile vardı. Tabi direk ilgimi çekti. Kadınlardan birisinin çocuğunu masasında oturken emzirmesi cesaret işiydi doğrusu, ben yapamzdım. Fakat hiç kimsenin kötü gözlerle bakmasını  ve ortmamın çocuk dostu olmasını tebrik etmeye değer buldum.
 
  İŞte böyle ortamlar olursa bizde çocukla bir yere gitmekten kormayız belki.....
  

28 Ekim 2012 Pazar

İLK 3 AY EN ÇOK KULLANDIĞIM ÜRÜNLER


          İlk üç ay hatta ilk dört ay en çok kullandığım ürüm Sevi bebe alt açma minderi. Evet aklıma hep bu minder geliyor ilk ayları düşününce fakat biz bu minderi amacı dışında kullandık.


         Salonda otururken koltuğun üstüne direk değil de bu minderle koyardım. Uyudurken bu minderle uyudurduk ve bu minderle yatağına koyardım. Böylece hiç sarsılmazdı.

        Uyanık olduğu zamnlarda dizlerimin üzerine koyardım bir yandan onunla ilgilnirken bir yandan da internette takılabiliyordum.

       Kolik ağlamalarına da bu minder çözümdü.Minderi elime alıyodum biraz sallıyordum hemen susuyordu.
       Bir yere gittiğimde de yanımda taşıyordum bir nevi portatif yatak oluyordu.Henüz o zamanlar dönemdiği için her yerde kullanıyordum.

      Hele yeni doğduğu döenmler için çok gerekli.Küçücük bir bebek eline almaya korkuyor insan.Bu ürünle sağlam bir şekilde taşıyabiliyorsum.

     Bir de gelen misafirler sevmek istediklerinde minderle elerine veriyordum.Böylece fazla temasta bulunmadan hemde kalplerini kırmadan bebeği kucaklarına alabiliyorlardı.

      Kullanım süresi kısa gibi görünse de aslında tüm gün kullandığım için tatmin oldum. Oğlumun boyunu aşana kadar da hep kullandım.Daha uzun kullanmak isterdim.Bebeğim buna izin vermedi.Dönmeye başladığı 3,5 aylıktan sonra sadece yatağında ve altını değiştirirken kullandım. İyi ki kullanmışım dediğim ürünlerden birisi.

İlk ateş

         Sanki  hissetmiş gibi 7 aylık doktor kontrolünde ateşlenirse ne yapmamaız gerktiğini sormuştum doktorumuza.
         Geçtiğimiz pazartesi günü annemlerdeydik hafif ateşi var gibiydi. O gün evimize döndük. Biraz huysuzdu. Ateşini sürekli kontrol ediyordum. 37.4 çıkıyordu hep ,37.5 i geçmediği için bir müdehalede bulunmadım. Bizim özgür kuş tam anasının kuzusu oldu. Yanımdan ayrılmaz oldu. Gece sarılıp uyuduk.Tabi sürekli konrol ediyorum ateşini bir ara baktım baya sıcak. Hemen ölçtüm 38.2 çıktı. hemen Hasan'ı uyandırdım.
         Doktorun söylediklerini uygulmaya başladık. Camları açtırdım.Biraz bekledik  bir kaç derece düştü ateşi. Ama hala yüksekti. Kıyafetlerini soyduk. Biraz bekledik. Hasan ilaç verelim dedi. Ben biraz daha bekleyelim diyince.Ilık bir duş aldıralım dedi. Hazırladık suyu yıkadık.37 derecye düştü çok şükür. Yıkarken bana tutunmaya çalıştı.İçime dokundu onun bu hali.Daha küçücük yavrum nelerle uğraşıyor nasıl sığınıyor en çok güvenebileceği insana. Annesine...
        Ertesi gün ateşi 37 ve 36.8 arsı değişti. Yani yüksek ateş yoktu ama elime hep sıcak geliyordu.Halsizlik vardı üstünde .Bana düşkünlüğü devam ediyordu.
        Aile hekimine götürdüm. Muayene etti. Üst solunum yolları .... yla başlayan birşey dedi.  2 tane ilaç verdi. Benim içimi aldı bir sıkıntı.İlaçlara karşı fobisi olan biri olduğum için . Neyse kendi doktorunu ararım dedim.Aradım Peditus'u ver vitamin şurubunu verme dedi.Avrupa ve aAmerikada bu tür ilaçlar yasaklanmış, bir sakıncası olur mu dedim.Yok öyle bir şey dedi. İçinde 2 çeşit paraben ve alkol bulunan bir ilacı vermeye içim elvermedi. İçirmeme kararı aldım daha bir hafta önce geçirdiğim gribi  ilaçsız atlattım.Neden çünkü sütümden geçmesin diye. Şimdi kendi ellerimle bu ilaçları nasıl veririm.Ciddi bir durum olsa tabiki veririm o ayrı.
       Ateşi de bir daha yükselmedi.Burnu bayram gününe kadar akmaya devam etti.Serum fizyolojik sıkıp otri bebeyle sürekli temizledik.Bayramın 1. günü gördüğüm bütün bebklerin burnu akıyordu:) Bizizm de o günden sonra bir daha burnumuz akmadı.İlk hastalığımızda böylece son buldu.
    

20 Ekim 2012 Cumartesi

Uyku

      Tracy Hogg ' un "Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler" kitabını aldığımı, okumaya başladığımı söyleyeli çok oldu ,biliyorum.Nerdeyse bir solukta kitap bitiren ben, hala bitiremedim. Bitirince küçük Guguliye uyku eğitimi vermek istiyordum. Bu konuda internette pek çok yazı okudum.Yine de kitabı bitirip konuya tam vakıf olduktan sonra başlamayı düşünüyordum.   Ta ki bu akşama kadar.
    Önce size bugune kadar nasıl uyuduğumuzu anlatayım. Besleyip gazını çıkardıktan sonra ayaktayken kucağıma alıyordum bir yandan pış pışş deyip bir yandan sallıyordum.Bu bazen zıplama kadar gidebiliyordu. Son zamanlarda ise gazını çıkardıktan sonra biraz mayıştırıp yatadıma oturup sallamdan uyumasını bekliyordum.İşte bu beni biraz umutlandırdı.
  
    Bugün ise yine her zamanki gibi emzirdim, rezene çayını içirdim,gazını çıkardım.Başladım kucağımda pışpışlamaya uyudu. Ben öyle sanmışım.İyiki bir ayağa kalmayı öğrendi.Ben odadan çıktıktn sonra tırmanmış hemen yatağın kenarına.Ben bir sesler duydum ve gidip baktım karşımda gülen bir bebek.Aldım hemen aynı yöntemeleri denedim. Uyumadı Bende bir hevesle yatır kaldır yaptım 40 dk da uyudu.


    (Yazı yarım kalmıştı uzun bir aradan sonra devam ediyorum. 
  Ayağa kalkabildiği için yatır kaldırı biraz kendime göre modifiye ettim.Çünk Tracy 6-9 arası  bebeklerin ağlayınca kucağınıza alın hatta onuda bu olaya dahil edin elişni size zatmasını bekleyin diyor. Ama bizim özgür  kuş sana mı kaldım ben kendim kalkarım diyerek ayağa fırlıyor bide gülüyor bana.Bende ayağa kalkarsa kucağıma almadan yatırıyorum kalkamayacak kadar ağlarsa alıp sakinleştiriyorum öyle yatıryorum. )


     Çok katı bşr şekilde uygulamadan devam ettim. Gece uyanmaları azaldı.Kollarımın ağrısı azaldı. İyiydi yani ama tam programa uymadım dışarı da çıktı 2 haftaya takılmadım. Sonra hastalandım annemlere gitmek zoruda kaldım. ordada uygulamaya devam ettim.Sonra birgün kardeşim uyuttu. Tabi kendi kendi bildiği gibi.Sonra öyle bozuldu.Biraz ateşlenir gibi oldu. Her uyandığında emzirdim iyileşene kadar.

   Şimdi iyileşti başlasam mı tekrar?

22 Eylül 2012 Cumartesi

31.08.2012 - 6 Aylık Doktor Kontrolü

     
       Bu ay farklı bir doktora gittik. Eski doktorumuzdan da aslında memnunduk ama baya bekliyorduk. Çocukla zor oluyor tabi.Birde ihmalkarlık söz konusu olunca dayanamadık değiştirdik.Cep numarasını vermemmesi de karaımızı kolaylaştırdı.

       Şimdiki doktorumuz da tecrubeli bir doktora benziyor. Soracağım soruların yazılı olduğu kağıdı evde unutunca fazla konuşamadık. Bütün ay aklımdan geçen soruları doktora gidince unutuyorum da. Tutulup kalıyorum öylece.
      Neyse gittik güzelcene muayene olduk. Gayet dikkatli bir şekilde inceledi. Ek gıda konusunu konuştuk. Aslında fazla konuşmadık. Daha önceden hazırlayıp verdiği kağıtları verdi. Burda herşey yazıyor dedi.Açıkçası biraz daha ayrıntılı anlatmasını beklerdim.Ek gıda konusunu biraz kafamda büyütmüştümde saatlerce konuşabilirdim.Bir kaç cümle duyup, kağıtları elime tutuşturunca verince biraz eksik birşeyler var gibi hissettim.Neyseki ilgi alaka diğer doktordan az değildi. Hiç sıra beklemeiştik.Telefon numarasını hemen verdi.Biraz uzak sadece ama sorun değil.
     Yani bu ay da yeni doktorumuza gitmeyi düşünüyorum. Bu sefer dersime iyi çalışacağım ve sorularımı yanımda götüreceğim. Alacağım cevaplara göre yolumuza devam ederiz.
     Aşıları Aile Hekimliğine götürüyorum. 12 aylık olana kadar bütün aşılarımız bitmiş. Çok şaşırdım her ay aşı yapılacak sanıyordum. Neyse ki bir 6 ay daha canımız yanmayacak  :)

24.07.2012 - 5 Aylık Doktor Kontrolü


     Bu Ay Yapabildiklerimiz
3. ayın sonlarından beri dönüyor. Oyuncaklara ilgisi fazla. Sürünerek ilerliyor.

    Doktorun Tavsiyeleri
  •  Göbek fıtığımız geçmiş.
  •  Ufak bir siyahlık oluşmuştu. Doktora sorduk.Gazlı bezle sildi.Birşey değilmiş sadece kirmiş.Göbek fıtığı olunca tabi göbek konsunda daha bir hassas olduk.Doğru düzgün temizleyememşiz . :)
  • Dişleri kabarmış.Sulu dişliklerden alabileceğimizi söyledi doktorumuz. Diş jeli olarak da Bebedor'u önerdi.Bitkiselmiş.
  • 5'er ,10'ar dakika destekli oturtmanızı söyledi.
  • Rezene çayı verdiğimi söyledim.Onayladı.
  • Aşı yerinde şişlik aşının tuttuğunu gösterirmiş.
  • Aile hekimindeki ebemiz 4. ay aşılarından sonra Calpol vermemi söylemişti.Ateş  yükselmeden verilen ateş düşürücü aşının etkinliğini azaltırmış.
  • Sünnet yaptırmış olmamaza çok sevindi.İdeal zamn olduğunu söyledi.
  • Bol bol miktarsız su vericez.
  • Kendi kendine vakit geçirmesine fırsat vericez.
  •  Oyuncak olarak sayfaları hışırtılı dokun hisset kitapları önerdi.
  • Ek gıda için 1 ay daha bekleyeceğiz.

18 Eylül 2012 Salı

Karyolaya Geçiş

Oğlum için aldığımız yeni karyola bugün geldi.6. ayını doldurmamıza bir kaç gün kala karyolaya geçiş yapıyoruz.
  Diye başlamıştım yazıma heyecanla. Yarım  kaldı.Tamamlayamadım bir türlü.Şimdi yeni yatağımızı tanıtacağım.

  Çok aradık o mu olsun, bu mu olsun derken İstikbal Sleepy Baby Yataklı Beşigi alamaya karar verdik.Sade bir model.Diğerleri gibi çok hantal da değil.Kendi odamıza koyacağımız için önemliydi bizim için. Eşim özellikle sallanır olsun istedi.Benim niyetim Guguliyi sallamadan uyutmaya alıştırmak olduğu için çok önem vermedim. Yatağı beğendiğim için eşiminde gönlü oldu, güzel oldu.Beşiğin ön kısmı 2 kademe ayarlanabiliyor. Bu özellikte çok hoşuma gitti. Alçak seviyeye getirdim bebeği alması koyması kolay olsun diye. Az önce yine yüksek kademeye getirdim.Bizim oğlan tutunarak ayağa kalmaya başladı. Bir kazaya davetiye çıkarmayalım durup dururken.Beşiğin eksi yanı ise ayarlanabilir olduğu için yatağı yerleştirdiğmiz yer çok keskin hatlı.Oğlumun dudağını çizdi.tabi şimdi önlemimi aldım ama böyle bir kaza atlattık.
 Bebek ürünlerinde 2 kat daha dikkatli olunması gerekiyor. Üstelik sattıkları kenarlıklar da 3 kenarlı.
Ben bir anne olarak üreticielrin daha hassas olması gerek tiğini düşünüyorum.

   Bu da bizim nerdeyse 6 ay kullandığımız dede yapımı beşiğimiz.İlk doğduğunda içinde küçücük kalıyordu bebeğim,şimdi ise beşik onun için çok küçücük.Beşiği kaldırdığım için ancak böyle bir resim koyabildim.


DİPNOT: İstikbal karyola bizim için çok uzun ömürlü olmadı çok çabuk kırılıp dağıldı.  Çok fazla takipçim yok ama yine de bu yatağı özellikle araştırıp yazıma rantlayan okuyucuyucu son durumdan bilgilendirmek istedim.Şuan oğlum dört yaşında ama yatak çoook uzun zamn önce hataımızdan çıktı kesinlikle tavsiye etmiyorum.....